Türkiye’de bireyler arasındaki borç miktarlarındaki artış, bankaların sorunlu kredi riskiyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Türkiye Bankalar Birliği’nin son verilerine göre, yaklaşık 1.2 trilyon TL’lik kredi, “batık” riski taşıyan krediler arasında yer alıyor ve yakın izlemede tutuluyor. Bu durum, bankacılık sektöründe ciddi bir endişe yaratırken ekonomik istikrara yönelik riskleri de beraberinde getiriyor.
Bireysel borçlardaki artışın yanı sıra, pandemi süreci ve ekonomik belirsizliklerin de etkisiyle sorunlu kredi miktarları giderek yükseliş gösteriyor. Bankalar, bu durumu yakından takip ederken, kredi tahsilatlarında da zorluklar yaşanabileceği endişesi taşıyor. Özellikle gelir kaybı yaşayan bireylerin ve işletmelerin ödeme güçlükleri, bankaların aktiflerinde risk oluşturarak kriz potansiyelini artırıyor.
Bu bağlamda, bankaların risk yönetimi politikalarını güçlendirmesi ve sorunlu kredilerle etkin bir şekilde başa çıkması önem arz etmektedir. Aksi takdirde, finansal istikrarın tehlikeye girebileceği ve ekonomik büyümenin olumsuz etkilenebileceği endişeleri giderek artmaktadır. Türkiye ekonomisi için önemli bir gösterge olan kredi riski, yakından izlenmeye devam ediyor. Bu süreçte bankaların sağlam bir risk yönetimi stratejisi izlemesi ve sorunlu kredileri etkin bir şekilde yönetmesi gerekmektedir.
Bu gelişmeler, finansal sektördeki aktörlerin dikkatle takip ettiği bir konu olmaya devam ederken, ekonomik istikrara yönelik tedbirlerin alınması ve risklerin etkili bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin finansal stabilitenin korunması ve ekonomik büyüme potansiyelinin sürdürülebilir k