Türkiye ekonomisinde son dönemde faiz giderleri endişe verici bir boyuta ulaştı. Cumhuriyet tarihinin en yüksek faiz gideri, 1 trilyon lira sınırını aşarak 10 ayda 1 trilyon 48 milyar liraya yükseldi. Bu rakam, hem vatandaşların hem de hükümetin sırtına büyük bir yük olarak bindi.
Faiz giderleri, ekonomik istikrarı tehdit eden önemli bir faktör haline geldi. Yüksek faiz ödemeleri, kamu harcamalarını kısıtlamak zorunda kalan hükümetin mali politikalarını da olumsuz etkiliyor. Aynı zamanda vatandaşlar da artan faiz giderleri nedeniyle tasarruf yapmakta güçlük çekiyor ve ekonomik belirsizliklerle karşı karşıya kalıyor.
Ülke ekonomisinin faiz batağına saplanması, uzun vadeli büyüme ve kalkınma hedeflerini tehlikeye atıyor. Yatırımların ve tüketimin önünde engel teşkil eden yüksek faiz giderleri, ekonomik büyümeyi olumsuz etkiliyor ve işsizlik gibi sorunların çözümünü zorlaştırıyor.
Bu durum karşısında ekonomi yönetiminin faiz giderlerini azaltmak için etkili politikalar geliştirmesi gerekmektedir. Daha sürdürülebilir bir mali politika izlenmeli ve ekonomideki faiz yükü hafifletilmelidir. Aksi halde, faiz giderlerinin artması ekonomik istikrarı ve büyümeyi olumsuz etkilemeye devam edecektir.
