Stockholm Üniversitesi, Türk öğrenci Fatma Zehra S.’nin Erasmus başvurusunu reddederken ‘NATO’ bahanesini kullanmıştı. Ancak, İsveç Ayrımcılık Ombudsmanı (DO) tarafından yapılan inceleme sonucunda üniversite suçlu bulundu. Türk öğrenciye karşı ayrımcılık yapıldığı tespit edildi ve bu durum kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Stockholm Üniversitesi’nin bu tavrı, hem Türk öğrenci Fatma Zehra S. hem de Türkiye’den gelen diğer öğrenciler arasında endişeye neden oldu. Ayrımcılıkla suçlanan üniversitenin aldığı bu karar, eğitim kurumlarında ayrımcılığın önlenmesi konusunda daha fazla dikkat çekilmesini sağladı.
İsveç Ayrımcılık Ombudsmanı’nın verdiği karar, üniversitelerin öğrencilere eşit fırsatlar sunması gerekliliğini bir kez daha vurguladı. Ayrımcılığa karşı sıfır tolerans politikasının önemi bir kez daha ortaya çıktı.
Bu olay, Türk öğrencilerin yurtdışında eğitim almaları sırasında karşılaşabilecekleri ayrımcılık konusunda da dikkat çekici bir örnek teşkil etti. Eğitim kurumlarının ve yetkililerin bu tür durumları engellemek adına daha hassas ve adil bir yaklaşım sergilemeleri gerektiği açıkça ortaya çıktı.
Sonuç olarak, Türk öğrenci Fatma Zehra S.’nin yaşadığı bu olay, ayrımcılığın herhangi bir gerekçeyle kabul edilemez olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Eğitim alanında ayrımcılığa karşı mücadelede daha fazla bilinç ve duyarlılık gerekmektedir. Ayrımcılığın her türlüsüne karşı çıkılmalı ve eşitlik ilkesi her zaman ön planda tutulmalıdır.