Sovyetler Birliği’nin sembolü haline gelen 9 katlı binaların inşası, eski lider Nikita Kruşçev’in dönemine dayanıyor. Bu binalar, hem ekonomik hem de teknik gereksinimlere uygun olarak planlandı ve inşa edildi. Kruşçev, Sovyet halkına uygun fiyatlı konutlar sağlama hedefiyle bu projeyi başlattı ve 9 katlı binaların maliyeti, inşa süresi ve dayanıklılığı dikkate alınarak belirlendi.
9 katlı binaların tercih edilmesindeki temel sebep, o dönemde kullanılan kalıp teknolojisinin 9 kattan daha yükseğe uygun olmamasıydı. Ayrıca, 9 katlı binaların merdiven kullanımı ve yangın güvenliği açısından da pratik olduğu düşünüldü. Bu nedenlerle, 9 katlı binalar Sovyetler Birliği’nin imajını yansıtan semboller haline geldi.
Günümüzde bile pek çok eski Sovyet ülkesinde hala ayakta duran bu 9 katlı binalar, tarihi bir iz bırakmaya devam ediyor. Kruşçev’in planı, sadece konut sorununu çözmekle kalmamış, aynı zamanda SSCB’nin mimari mirasını da şekillendirmiştir. Bu nedenle, 9 katlı binalar sadece bir konut projesi olmanın ötesinde, bir dönemin simgesi olarak tarihe geçmiştir.
